Ergenlik dönemi, çocukların gelişim dönemleri içinde anne-babaları en çok zorlayan dönemdir. Çocuklarda bu dönemde yaşanan fiziksel ve ruhsal değişimler, ebeveynler ile çocuk arasındaki iletişimi zaman zaman güçleştirir. En başta söylemek gerekir ki, her gelişim döneminde olduğu gibi, ergenlik döneminde de anne-babalar sabırlı ve anlayışlı olmak mecburiyetindedir.
Kızlarda 10-11, erkeklerde ise 11-12 yaşlarında başlayan ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Ergenlik her çocuk için kendine has ve özel bir süreçtir. Bu nedenle genel geçer bilgilerle birlikte, kendi çocuğumuzu iyi tanıyarak bu dönemi en zararsız şekilde atlatmaya bakmalıdır.
Ergenlik Dönemi Belirtileri
Ergenlik döneminde kız ve erkek çocuklarında birbirinden farklı değişimler gözlemlenir.
Kız çocukları;
Göğüste büyüme
Genital bölgede ve koltuk altlarında tüylenme
Adet kanamasının görülmeye başlanması
Erkek çocukları;
Yumurtalık bölgesinde hacmin büyümesi
Genital bölgede ve koltuk altlarında tüylenme ve genital bölgede rengin koyulaşması
Seste kalınlaşma (genellikle 13-14 yaşlarında başlar)
Erkek çocuklarında ergenlik dönemi genellikle 14-15 yaşlarına gelindiğinde, kız çocuklarında ise 13 yaşlarında tamamlanır. Bu dönem fiziksel açıdan bu yaşlarda tamamlansa da, ruhsal gelişim açısından 20 yaşlarına kadar devam edebilir. Ergenlik süreci, cinsiyete, ırka, genetik özelliklere, beslenme ve kiloya, sportif faaliyetlerde bulunmaya, psikolojik ve sosyal duruma göre değişiklik gösterir.
Erken ergenlik nedir?
Ergenlik döneminde görülmesi gereken özelliklerin, kız çocuklarında 8, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce görülmeye başlanması, erken ergenlik dönemi olarak adlandırılır. Erken ergenlik, kız çocuklarında erkek çocuklarına nazaran daha çok görülür. Bu durum hormonlardan, fazla kilodan, genetik özelliklerden, endokrin bozuculardan, elektromanyetik alana maruz kalmaktan, anne-babadan ayrı kalmak gibi faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Erken ergenlik herhangi bir rahatsızlıktan kaynaklanıyorsa, 28 günlük veya 3 aylık olarak uygulanan ergenlik aşısı ile tedavi edilebilir.
Ergenlik Döneminde Anne-Baba Tutumları
Bu dönemde yaşanan iletişim sıkıntılarının genel nedeni, anne-babaların yeterli bilgiye sahip olmaması ve çocuklarına nasıl davranacakları konusunda yaşadıkları tereddütlerdir. Anne-babalar öncelikle bu dönem hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Çocukların fiziksel değişimlerinin yanı sıra, yaşadıkları duygusal ve zihinsel değişimlere ebeveynlerin doğru bir yaklaşım gösterememesi, anne-baba ile çocuk arasında duygusal uzaklaşmalara neden olabilir.
Kendini tanıma sürecine giren çocuğun, bu dönemde ailesinden kısmen uzaklaşması, arkadaşlarına daha fazla önem vermesi, kendini bir gruba dahil etme çabaları, normal olarak görülmelidir. Ailenin dikkat etmesi gereken en önemli şey, yanlış arkadaşlıklar kurmalarının önüne geçmektir. Elbette bizim için yanlış olan arkadaş seçiminin onlar için normal görülebileceğini unutmayarak çocuklarımıza yaklaşmalıyız. Koruma içgüdüsü ile yanlış tavırlardan sakınmalı, onlara arkadaşını kötülemekten ziyade neden yanlış seçim olduğu doğru bir ifade biçimiyle anlatılmalıdır.
Çocukların ergenlik dönemi içindeyken giydikleri kıyafetler, saç stilleri, konuşma biçimleri değişebilir. Bunun nedeni, çocuğun arkadaş ortamında kabul görme isteğidir. Ebeveynler çocuklarındaki değişimlere bu bakış açısı ile yaklaşabilirse, yaşanılacak çatışmalar en aza indirgenecektir. Çocuklar bu dönemde dış görünümlerine çok büyük bir önem verirler ve özen gösterirler. Gereksiz tartışmalardan kaçınmak için, onların dış görünüşleri ile ilgili eleştiriler yapmaktan vazgeçmeliyiz.
Bu dönemde ders başarısının düşmesi zaman zaman karşılaşılan bir durumdur. Çocuklar, verimli ders çalışma teknikleri konusunda bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir.
Yine ergenlik döneminde çocuklar kendi fikirlerinin doğru olduğunu düşünür. Bu nedenle onlara bazı şeyleri kabul ettirmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle yine ciddiye alınamayacak konularda onlarla tartışmaya girmek gereksizdir. Soğukkanlı olmak ve sabırla yaklaşmak doğru olacaktır.
Ergenlik döneminin sağlıklı bir biçimde geçmesi için anne-babalar çocuklarını dinlemeli, onlarla gerektiğince konuşmalı, fikirlerine saygılı olmalıdır. Onların bu bireyselleşme çabasına destek olmak, anne-babaların bu dönemde en önemli görevlerinden biridir.
Sözlerini kesmemek, karşılarında sesimizi yükseltmemek, sakince konuşmak, onların da keyif alacağı aktiviteler içinde bulunmak, bu dönemin daha az sorunla atlatılmasını sağlayacaktır. Bizimle nasıl konuşmalarını istiyorsak, biz de onlarla o şekilde konuşmalıyız.
Anne-babaların bütün tutum ve davranışları, ileride onların nasıl birer bireyler olacağına direk etki etmektedir. Bu nedenle hassasiyet içinde yaklaşmalı, bütün gelişim dönemlerinde bizleri rol-model aldıkları unutulmamalıdır.