İçindekiler
Panik atak, kişilerin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilen ve kontrol dışı hissedilen yoğun kaygı ve korku nöbetlerinin ortaya çıktığı bir rahatsızlıktır. Kişi, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, terleme, titreme gibi ani ve şiddetli semptomlarla karşı karşıya kalmakta. Bu deneyim, fiziksel ve duygusal açıdan rahatsız edici olduğu kadar, kişinin hayat kalitesini de ciddi biçimde düşürür. Pek çok danışanımın “panik atak” sürecinde neler yaşadığını, hangi düşüncelerin zihinlerini meşgul ettiğini ve bu durumla nasıl başa çıktıklarını dinleme fırsatım oldu. Bu yazıda, panik atak hakkında doğru, bilimsel ve empatik bir çerçevede bilgiler sunarak sizlere rehberlik etmek istiyorum.
Aşağıdaki bölümlerde, panik atağın ne olduğu, belirtileri ve nasıl tanımlandığı, panik atak yaşanmasına sebep olan faktörler, tedavi ve baş etme stratejileri gibi birçok önemli konuyu ele alacağım. Ayrıca, panik atağın kişisel, sosyal ve mesleki yaşama etkilerini derinlemesine inceleyeceğim. Çünkü panik atak sadece kişinin bedensel belirtileriyle değil, aynı zamanda düşünce yapısı, duygu durumu ve toplumsal ilişkileriyle de doğrudan bağlantılı. İçinde bulunduğunuz deneyim size ve çevrenizdekilere çok zor gelebilir; ancak bu zorlayıcı hissin üstesinden gelmek, doğru bilgi ve yöntemlerle mümkündür.
Unutmayın, panik atak yaşıyor olmanız sizin zayıf biri olduğunuzu göstermiyor. Bu deneyim, çok sayıda insanın hayatının bir döneminde karşılaşabileceği bir zorluk. Yani yalnız değilsiniz; bilimsel yöntemler ve doğru destekle panik atakların şiddetini azaltmak, hatta tamamen ortadan kaldırmak dahi mümkün. Bu rehber, panik atak hakkında kafanızdaki soru işaretlerini gidermek ve size yardımcı olacak kaynaklara, yöntemlere ışık tutmak üzere hazırlandı. Kendinize zaman ayırarak ve profesyonel destekle birlikte ilerleyerek bu zorlu süreçte çok daha güçlü bir şekilde yol alabilirsiniz. Bu yazı tamamen bilgilendirme amaçlıdır.
Panik Atak Nedir?
Panik atak, beklenmedik bir anda ve genellikle herhangi bir belirgin tetikleyiciden bağımsız olarak ortaya çıkan yoğun korku veya rahatsızlık nöbetlerine verdiğimiz isimdir. Bu nöbetler, tipik olarak göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes almada güçlük, terleme ve titreme gibi bedensel belirtilerle birleşmekte. Atak geçiren kişi çoğu zaman “kalp krizi geçiriyorum” ya da “boğuluyorum” korkusuna kapılır. Dolayısıyla yoğun bir kaygı ve bedensel tepki ile karakterizedir.
Çoğu kişi için panik atak, aniden bastıran bir dehşet duygusunu da beraberinde getirir. Birey, kontrolü tamamen kaybettiğini veya ölümün çok yakın olduğu düşüncesine kapılabilir. Bu durum, yaşam kalitesini düşüren bir kaygı bozukluğu olan panik bozukluğunun en temel özelliği olarak kabul edilir. Her panik atak yaşayan kişi mutlaka panik bozukluğa sahip olacak diye bir kural yoktur; fakat tekrar eden ve işlevselliği bozan ataklar, panik bozukluğun habercisi olabilir.
Panik Bozukluğunun Tanımı
Panik bozukluğu, tekrarlayan panik ataklarla tanımlanan bir kaygı bozukluğudur. Kişi, atakların süregenliği ve beklenmedik şekilde meydana gelmesi yüzünden, yeni bir atak geçirme korkusunu sürekli taşır. Bu korku, sosyal ilişkileri, iş hayatını, hatta günlük rutinleri dahi engelleyebilir. Panik bozukluğu genellikle kaygı seviyesi yüksek ve stresli ortamlarla ilişkilendirilse de, bazen hiçbir tetikleyici faktör olmaksızın da ortaya çıkabilir. Bu da kişinin “Acaba her an yeniden panik atak yaşayacak mıyım?” şeklinde, daimi bir endişe içinde yaşamasına sebep olur.
Panik Atak Semptomları
- Çarpıntı ve kalp ritminde artış: Kişi genellikle çok hızlı çarpan ya da düzensiz atım hisseder.
- Terleme ve titreme: Sempatik sinir sisteminin aşırı devreye girmesiyle ellerde ya da tüm vücutta titreme görülebilir.
- Nefes darlığı: “Boğuluyorum” ya da “Yeterince hava alamıyorum” duygusuyla kendini gösterir.
- Göğüs ağrısı veya sıkışma: Kalp krizi endişesi bu semptomun en büyük kaynaklarından biridir.
- Baş dönmesi ve bayılma hissi: Kan basıncındaki değişiklikler ve hızlı nefes alma nedeniyle ortaya çıkabilir.
- Uyuşma veya karıncalanma: Vücudun bazı bölgelerinde uyuşma veya elektrik çarpması hissi şeklinde tanımlanır.
- Ölüm korkusu veya kontrolü kaybetme düşüncesi: Panik atak sırasındaki en belirgin psikolojik belirtilerden biridir.
Bu semptomlar genellikle 5-10 dakika içinde maksimum şiddetine ulaşır ve ardından kademeli olarak azalır. Ancak her atak kişiden kişiye farklı şiddet ve sürelerde yaşanabilir. Bazıları için yalnızca birkaç dakika sürerken, diğerleri için 30 dakikayı aşan bir deneyime dönüşebilir. Panik atakların nadiren de olsa bir saatten uzun sürdüğü durumlar görülebilir, ancak bu durum daha çok kişisel stres faktörlerine ve panik atak sıklığına bağlıdır.
Panik Atağı Tetikleyen Faktörler
Birçok kişi “Neden panik atak geçiriyorum?” sorusuyla mücadele eder. Panik atağı tetikleyen faktörler oldukça çeşitlidir ve biyolojik, psikolojik ve çevresel olmak üzere farklı kategorilerde incelenebilir. Panik atak her ne kadar “aniden” ortaya çıktığı düşünülse de, aslında alttaki tetikleyicilerin bir araya gelmesiyle zemin bulur.
Biyolojik Etkenler
- Genetik yatkınlık: Ailede panik atak veya diğer kaygı bozuklukları öyküsü bulunan bireylerde, benzer şikâyetler ortaya çıkma olasılığı artar.
- Beyin kimyasındaki dengesizlikler: Özellikle serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin işleyişindeki bozukluklar, panik atağa yatkınlığı artırabilir.
- Hormon dengesizlikleri: Özellikle tiroid hormonunda meydana gelen değişiklikler, kalp çarpıntısı ve kaygı hissi yaratarak panik atak oluşumunu tetikleyebilir.
Psikolojik Etkenler
- Kaygı düzeyinin yüksekliği: Sürekli stres, endişe ve olumsuz düşünceler, bireyde panik atağa zemin hazırlar.
- Travmatik yaşantılar: Geçmişte yaşanan bir kaza, taciz, doğal afet, ağır hastalık ya da yakın kaybı gibi travmatik olaylar, gelecek süreçlerde panik atak yaşama riskini artırabilir.
- Düşük benlik saygısı: Kendini yetersiz, değersiz veya çaresiz hissetme, panik atak riskini artırır.
Çevresel Etkenler
- İş veya okul stresi: Aşırı iş yükü, sınav kaygısı, işten çıkarılma korkusu gibi baskı durumları panik atağı tetikleyebilir.
- İlişki sorunları: Aile içi çatışmalar, romantik ilişkilerdeki sorunlar veya arkadaşlar arasında yaşanan huzursuzluk, kaygı düzeyini yükselterek atağa yol açabilir.
- Hayat değişiklikleri: Taşınma, iş değiştirme, evlilik veya boşanma gibi radikal değişiklikler, kişinin duygusal dengesini bozarak panik atak riskini artırabilir.
Panik atağı tetikleyen faktörlerin bilinmesi, hangi koşullarda atağın ortaya çıktığını analiz etme ve uygun tedavi stratejileri geliştirme açısından oldukça önemlidir. Kişi, kendi tetikleyicilerini fark ederek kaçınma veya baş etme yöntemlerini daha etkili bir şekilde uygulayabilir.
Panik Atak ve Yaşam Kalitesi
Panik atak, sadece fiziksel belirtiler veya kısa süreli korku nöbetleri değildir; aynı zamanda bireyin duygu durumu, düşünce yapısı ve sosyal ilişkileri üzerinde de derin etkiler bırakabilir. Bu etkiler, zamanla kişinin genel yaşam kalitesini düşürür ve içinden çıkılmaz bir kaygı döngüsü yaratabilir.
İş ve Okul Hayatına Etkileri
- Konsantrasyon bozukluğu: Panik atak yaşama korkusu, derslere veya iş görevlerine odaklanmayı zorlaştırır.
- Devamsızlık ve performans kaybı: Sıklaşan ataklar, işe veya okula devam konusunda zorluklar yaşatabilir. Verim düşer, bu da kaygıyı daha da besleyerek kısır bir döngü oluşturur.
- Kariyer gelişimini engelleme: Panik atak yüzünden kişiler, toplantılardan kaçınabilir, sorumluluklarını erteleyebilir ve terfi imkanlarını geri çevirebilir. Bu da uzun vadede özgüven kaybına neden olabilir.
Sosyal İlişkilerdeki Zorluklar
- Izolasyon ve kaçınma davranışı: Panik atak geçirme korkusu, sosyal ortamlardan, kalabalıklardan veya seyahat etmekten kaçınmaya yol açabilir.
- İletişim sorunları: Kaygılı ruh hâli ve tükenmişlik hissi, yakın ilişkilerde anlaşmazlıklara sebep olabilir.
- Destek sisteminin zayıflaması: Panik atağa sahip birey, çevresindeki insanların kendisini anlamadığını düşünebilir veya utanç duyduğu için duygularını paylaşmaktan kaçınabilir.
Bu etkiler, kişinin genel mutluluk düzeyini ve yaşama sevincini ciddi ölçüde azaltabilir. Panik atak deneyimi yaşayan insanlar, genellikle “normal” bir hayata dönme özlemiyle yaşarlar. Bu noktada, profesyonel destek almak ve uygun baş etme yöntemlerini öğrenmek, hem ruh sağlığını korumak hem de yaşam kalitesini yeniden inşa etmek açısından kritik bir önem taşır.
Baş Etme Stratejileri
Panik atakla baş etmenin pek çok yolu vardır. Bu stratejiler, psikolojik danışmanlık yöntemlerinden ilaç kullanımına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Önemli olan, her bireyin kendine özgü bir dinamiği olduğu gerçeğini unutmadan, kişiye özel bir yol haritası oluşturmaktır. Aşağıda, sıkça kullanılan ve bilimsel temellere dayanan bazı baş etme stratejilerine değineceğim.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), panik atak ve panik bozukluğun tedavisinde oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Bu terapi yaklaşımının temelini, olumsuz düşünce kalıplarını saptayıp bunları daha gerçekçi ve işlevsel düşüncelerle değiştirmek oluşturur. Örneğin, “Bu atak beni öldürecek” düşüncesi yerine “Bu sadece korku ve kaygı hissi, zamanla geçecek” şeklinde bir bakış açısı geliştirilmeye çalışılır. BDT ayrıca, kaçınma davranışlarını azaltmayı ve kişinin korkularıyla yüzleşmesini hedefler. Düzenli seanslar ve ödev çalışmaları ile kişi, panik atağın yönetilebilir olduğunu adım adım öğrenir.
İlaç Tedavisi
- Anti-depresanlar: SSRI (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) grubu ilaçlar, panik atak belirtilerini hafifletmede sıkça kullanılır.
- Kaygı giderici ilaçlar: Benzodiazepin gibi ilaçlar, kısa vadede hızlı rahatlama sağlayabilir; ancak uzun süreli kullanım bağımlılık riskini beraberinde getirir.
- Dikkat edilmesi gerekenler: Her ilaç tedavisi, mutlaka bir psikiyatristin kontrolünde ve reçetesiyle uygulanmalıdır. İlaçların doz, kullanım süresi ve olası yan etkileri konusunda bilinçli olmak önemlidir.
ÖNEMLİ UYARI: İLAÇ TEDAVİSİ SADECE AMA SADECE PSİKİYATR ( TIP HEKİMİ ) KONTROLÜNDE BAŞLANMALIDIR. BU YAZI SADECE BİLGİLENDİRME AMAÇLIDIR. DOKTOR KONTROLÜ DIŞINDA İLAÇ KULLANIMI CİDDİ SORUNLAR YARATABİLİR.
Gevşeme Teknikleri
- Nefes egzersizleri: Derin ve kontrollü nefes almak, sempatik sinir sisteminin yarattığı strese karşı parasempatik sistemi devreye sokarak sakinleşmeyi sağlar.
- Kas gevşetme çalışmaları: Aşamalı kas gevşetme (Progressive Muscle Relaxation) yöntemiyle, bedenin farklı bölgelerini kasıp gevşetmek, vücuttaki gerginliği azaltır.
- Meditasyon ve farkındalık (mindfulness) pratikleri: Dikkati “şu an”ın deneyimine odaklamak, kaygılı düşünceleri hafifleterek bedensel rahatlama sağlar.
Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları
- Düzenli uyku: Yeterli ve kaliteli bir uyku, beynin kendini yenilemesi için kritik önemdedir. Uyku eksikliği, panik atağa yatkınlığı artırabilir.
- Dengeli beslenme: Aşırı kafein, şeker ve işlenmiş gıdalar, bedende ve zihinde gerginliği artırabilir. Bol su içmek ve besleyici öğünler tüketmek, kaygı düzeyini düşürmeye yardımcı olur.
- Egzersiz: Düzenli olarak yürüyüş, koşu, yoga veya yüzme gibi aktiviteler yapmak, stres hormonlarını azaltır ve beynin dopamin, serotonin gibi “iyi hissettirici” kimyasallarını artırır.
- Sosyal destek: Aile, arkadaşlar veya destek gruplarıyla iletişim halinde olmak, yalnız hissetmenizi engeller ve duygusal yükü hafifletir.
Bu baş etme stratejilerinden birini ya da birkaçını kullanmak, panik atak yoğunluğunu azaltabilir ve kişinin günlük yaşamına daha sağlıklı şekilde devam etmesine olanak tanır. Ancak her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için, profesyonel rehberlikle kişiye özel bir plan oluşturmak en iyi sonuçları verir.
Panik Atak Sırasında Uygulanabilecek Acil Önlemler
Panik atak, aniden ve yoğun bir şekilde ortaya çıkabilen bir durum olduğu için “Şu anda ne yapabilirim?” sorusu büyük önem taşır. Ani bir panik atak geldiğinde, kontrolün tamamen kaybedildiği hissiyle hareket etmek yerine, aşağıdaki acil önlemleri uygulayarak süreci daha sakin biçimde yönetebilirsiniz.
Doğru Nefes Alma
- Derin ve yavaş nefes alıp verin: Burundan nefes alırken dörde kadar sayın, nefesi bir iki saniye tutun ve ağzınızdan altıya kadar sayarak yavaşça verin. Bu yöntem, vücudunuzun sakinleşmesi için gereklidir.
- Bir kağıt torba ya da ellerinizi kullanma: Hızlı nefes alıp verme (hiperventilasyon) söz konusuysa, karbon dioksit dengesini sağlamak için avuçlarınızı veya bir kağıt torbayı ağzınıza yaklaştırarak kontrollü nefes almayı deneyebilirsiniz.
Vücut Farkındalığı
- Topraklanma (grounding) tekniği: Etrafınızdaki beş görsel öğeyi, dört dokunma hissini, üç duyduğunuz sesi, iki kokuyu ve bir tadı fark etmeye çalışın. Bu yöntem, zihninizi mevcut ana döndürür.
- Bedensel tarama: Gözlerinizi kapatarak ayak parmaklarınızdan başınıza kadar tüm bedeninizi tarayın, gerginlik hissediyorsanız o bölgeyi bilinçli olarak gevşetin.
Olumlu Düşünme Pratikleri
- Kendinize telkinde bulunun: “Bu bir panik atak ve geçici”, “Bu semptomlar bana zarar vermez, sadece korkutuyorlar”, “Kendimi güvende hissetmemi sağlayacak yöntemleri biliyorum” şeklinde olumlu cümleler kurun.
- Vizyonlama (görselleştirme): Kendinizi rahat, güvende ve mutlu hissettiğiniz bir ortamda hayal edin. Bu egzersiz, tehdit algısını hafifletmeye yardımcı olur.
Panik atak sırasında uygulanan bu acil önlemler, kriz anındaki yoğun korkuyu azaltarak daha sakin bir psikolojik duruma geçişi kolaylaştırır. Ancak uzun vadeli çözüm için yine profesyonel destek ve üstte bahsedilen baş etme stratejilerinin düzenli olarak uygulanması gerekir.
Profesyonel Destek Ne Zaman Gerekir?
Panik atak yaşayan birçok kişi, başlangıçta kendi başına üstesinden gelmeye çalışır. Bazıları semptomlarını hafifletebilecek yöntemler bulabilirken, pek çok kişi ise ataklarının sıklığı ve şiddeti arttıkça çaresizlik hisseder. Profesyonel destek almak, özellikle atakların günlük yaşamı ciddi şekilde engellediği durumlarda neredeyse kaçınılmazdır.
Uzman Değerlendirmesi ve Tanı
- Psikolojik danışma: Klinik psikolog veya psikolojik danışmanla yapılan görüşmeler, panik atağın altta yatan nedenlerini anlamak için ilk adımdır.
- Psikiyatrist muayenesi: Fiziksel bir rahatsızlığın (örneğin tiroit hastalığı) panik atağı tetikleyip tetiklemediğini anlamak için psikiyatrist tarafından yapılan değerlendirme önemlidir.
- Diğer testler: Gerekirse kan tahlilleri, EKG veya hormon seviyelerini ölçen testler, panik atağa neden olabilecek tıbbi durumları dışlamak için kullanılabilir.
Tedavi Planı Oluşturma
- Bireysel terapi: Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikodinamik Terapi, EMDR gibi yöntemler, panik bozukluğun nedenlerine ve baş etme becerilerinin geliştirilmesine odaklanır.
- İlaç tedavisi: Uzman doktor, panik atak yoğunluğuna göre antidepresan veya kaygı giderici ilaç yazabilir. İlaçların etkinliği ve yan etkileri dikkatle izlenmelidir.
- Grup terapisi veya destek grupları: Benzer deneyimleri yaşayan kişilerle bir araya gelmek, yalnızlık hissini azaltır ve baş etme stratejilerinin paylaşılmasına yardımcı olur.
Panik atak, tedavi edilebilir bir durumdur. Erken müdahale ve doğru destekle, kişiler hem ataklarının sıklığını azaltabilir hem de yaşam kalitelerini artırabilir. Zamanla, panik atağın tetikleyicileri daha iyi tanınır ve kişi, stresle daha sağlıklı şekillerde başa çıkmayı öğrenir.
Panik atak, kişiyi hem zihinsel hem de bedensel açıdan zora sokan, yoğun korku ve kaygı nöbetleri şeklinde ortaya çıkan bir durumdur. Bu süreçte kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı gibi fiziksel semptomlar yaşanabilirken, ölüm korkusu veya kontrolü kaybetme hissi de ön plandadır. Panik atağın tetikleyicileri arasında genetik yatkınlık, stresli yaşam olayları, biyolojik ve psikolojik etkenler sayılabilir.
Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bu durum, kişinin iş-özel yaşam dengesini bozabilir, sosyal ilişkilerinde iletişim sorunlarına yol açabilir ve yoğun kaçınma davranışlarını tetikleyebilir. Ancak panik atak, çaresiz kalınması gereken bir sorun değildir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), ilaç tedavisi ve gevşeme teknikleri gibi bilimsel dayanaklı yöntemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Ayrıca sağlıklı uyku, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve olumlu düşünme pratikleri de panik atakla mücadelede önemli rollere sahiptir.
Panik atak sırasında uygulayabileceğiniz acil önlemler – doğru nefes alma, topraklanma tekniği, vücut farkındalığı ve olumlu telkin – atağın şiddetini hafifletmede etkilidir. Bu kriz anında bile, durumun geçici olduğunu ve kontrolünüzün tamamen kaybolmadığını hatırlamak rahatlamanızı sağlayacaktır. Eğer panik ataklarınız günlük işlevselliğinizi ciddi boyutta etkiliyor, sosyal ve mesleki hayatınızda engelleyici bir hâl alıyorsa, bir uzmana başvurmayı ertelememeniz büyük önem taşır. Klinik psikolog veya psikiyatrist tarafından yapılan değerlendirmeler, doğru tedavi planının oluşturulmasında kilit rol oynar.
Özetle, panik atak kontrol edilebilen, hatta birçok vakada tamamen ortadan kaldırılabilen bir deneyimdir. Bu noktada önemli olan, sürece erken müdahale etmek, kendinize karşı anlayışlı ve şefkatli olmak, olumsuz düşüncelerin döngüsünü kırmak ve gerekirse profesyonel destek almaktan çekinmemektir. Unutmayın, panik atak yaşamak, sizin güçsüz veya başarısız biri olduğunuz anlamına gelmez. Aksine, bu zorluğu kabul etmek ve üzerine gitmek, büyük bir cesaret ve kararlılık gerektirir. Panik atağı hayatınızdan tamamen çıkarmak ya da etkisini minimize etmek için gereken yöntemleri öğrenip uyguladıkça, kendinizdeki gücü keşfedeceksiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Panik atak ne kadar sürer?
Panik atak çoğunlukla 5-10 dakika içinde en yoğun seviyeye ulaşır ve genellikle 20-30 dakika içerisinde azalır. Nadiren de olsa atak süresi bir saati bulabilir; ancak bu, kişisel tetikleyicilere ve durumun ciddiyetine bağlıdır.
Panik atak sırasında ne yapmalıyım?
Panik atak anında yavaş ve derin nefes almak, vücut farkındalığı egzersizleri yapmak ve olumlu düşünme pratiklerini kullanmak önemlidir. “Bu sadece geçici bir durum” şeklinde kendinize telkinde bulunmak, atağın şiddetini hafifletebilir.
Her panik atak yaşayan kişi mutlaka ilaç kullanmalı mı?
Hayır. İlaç kullanımı kişisel bir karardır ve uzman görüşü gerektirir. Bazı kişiler bilişsel davranışçı terapi, farkındalık egzersizleri ve yaşam tarzı düzenlemeleriyle ataklarını kontrol altına alabilirken, diğerleri için ilaç tedavisi gerekli olabilir.
Panik bozukluğu tamamen iyileşir mi?
Evet, panik bozukluğu uygun terapi ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi ile büyük ölçüde iyileşebilir. Kişinin stres yönetimi becerilerini geliştirmesi ve tetikleyici durumları tanıması, nüks riskini azaltır.
Panik atak geçirdiğimi nasıl anlarım?
Belirtiler genellikle aniden başlayıp yoğun korku, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, terleme ve titreme gibi fiziksel semptomları içerir. Bunun yanı sıra kişi kontrolünü kaybetme veya ölüm korkusu yaşayabilir. Benzer belirtileri farklı bir fiziksel rahatsızlık da tetikliyor olabilir, bu nedenle bir uzmana danışmak önemlidir.
Yasal Uyarı !
www.farukcesur.com.tr adresinde yer alan bilgiler, psikoloğun yapacağı yüz yüze görüşmenin bir alternatifi değildir. Web sitemizde bulunan tüm içerikler web sitemize gelen ziyaretçileri bilgilendirmek amacı ile hazırlanmaktadır. Sitemizde yer alan tüm bilgiler (Blog Yazıları, makaleler, sayfalar), hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini almaz. Site içerisinde bulunan bilgiler tamamen bilgilendirme amaçlıdır.
Sitemizden yola çıkarak herhangi bir ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinizin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez ve önerilmez. Web site içeriğimiz kişisel teşhis ya da kişisel tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Bu bilgilendirme kesinlikle bir psikoloğun danışanıyla görüşmesi yerine geçmez. Bu sitedeki içerikler bilgilendirme amaçlı olup, tedavi yerine geçmez. Tanı ve müdahale ve destek için lütfen uzman desteğine başvurunuz. İntihar veya ölüm düşüncesi veya riskiniz varsa derhal 155 ve 112’yi arayınız. Sitede Türkiye Cumhuriyeti kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.